Nasıl olsa burası benim köşem, motosiklet konusunda istediğime istediğim gibi giydirebilirim 🙂

Ohhh be dünya varmış.

Konumuz genel anlamda bilgisi olmadan fikri olan adamların motosikletli versiyonları.

Dünyada böyle midir bilmiyorum ama bizde feci bir cehalet ve cinnet hali yaşanıyor…özellikle de son 10-15 yıldır…Hayatın her alanında yaşanan bu manyaklık her yere de bulaşmış vaziyette.

30 küsur yıldır kesintisiz motosiklete biniyorum ve konu hakkında çok okuduğumu da rahatlıkla  söyleyebilirim,buna rağmen motosikleti bir ulaşım aracından başka bir biçimde nitelendiremiyorum.

Neden başka bir şey olsun ki zaten motosiklet?  Üzerine binerken kask takıyor,özel mont eldiven giyiyoruz diye astronot olmamız mı gerekiyor?

Maalesef kendini astronot sanan bir kitle var ve bunlara fena halde gıcığım. Bunların çok acayip klişeleri vardır;

– Motosiklet bir taşıt olmaktan ziyade bir yaşam tarzıdır.

-Motosiklet özgürlüğün en güzel dışa vurumudur.

-Motosiklet doğayı hissetmenin ve onunla bütünleşmenin en güzel yoludur.

-Motosikletçilik modern dünyanın şövalyeliğidir.

Hepsi palavra…eleman kendini diğer insanlardan ayrıcalıklı yapmak ve görmek istiyor…asıl derdi o.

“Siz ölümlüler otomobile biniyorsunuz ama bak ben motosiklete biniyorum…üstelik motosikletim çoğunuzun arabasından bile pahalı…bir yere gidip kaskımı çıkardığımda herkes dönüp bana bakıyor…tüm manitalar motosiklete hasta “.

Kafa bu…

Sen öyle sanıyorsun arkadaşım…sen kendini ayrıcalıklı görmek istiyorsun…var bir eksikliğin, bu gibi hikayelerle onu örtmeye çalışıyorsun, ya da sınıf atlama çabasındasın…ne bileyim ?..

Kaşarlanmış bir motosiklet sürücüsü olarak bu hevesli ama “çömez” tayfayı nasıl ayırdediyorum?

1-2 yıl 125-250 cc.hacminde bir motosiklete bindikten sonra “hedefim bmw motosiklet almak,zaten işin en üst seviyesi de oymuş diyorlar”  diyen biri varsa,bilin ki o, çömez ve kulaktan dolmacı motosiklet özentisinden başka bir şey değildir. Onun derdi motosiklete binmek değil,sidik yarıştırmak, hava yapmak.

Bunlar genellikle sermayeyi büyük ölçüde Bmw ye yatırmalarına rağmen,ilk ufak düşme ve kazadan sonra korkup motosikletçiliği bırakan, düz yolda gazlayıp viraj görünce frene asılarak o viraja düşme korkusuyla 20-30 km.hızla ancak girebilen, kimse beni görmüyordur diye tırstıkları için,montlarının üstüne fosforlu yelek giyen, genellikle motosikletten otomobil konforu beklemeleri  yüzünden dik oturuş pozisyonlu enduro veya touring modellere binen, motosikletçiliğin A sını öğrenmeden Z si hakkında internette yalan yanlış bir çok fikir beyan eden,  aynı işi yapan aynı güvenlik ve kalitede 500 liralık kask yerine 1500 liralık kask takan, tek dertleri grup halinde köfteciye veya  kahvaltıya gitmek olan, sürü psikolojisinin esiri bir takım adamlar.

Bilgileri, internetten öğrendikleri ve ancak kendileri kadar bilenlerin hurafeleriyle  sınırlı, ama motosikletinin aküsü bitse, eskiyi çıkarıp yeniyi takmaktan,lastiğine hava basmaktan aciz salon motorcuları.

Bir de sanki TAKLAMAKAN  çölüne gitmek için her an yola çıkabilecekmiş gibi giyinip, motosikletin arkasına 3 tane alüminyum çanta takıp şehir içinde gezinen bir tayfa vardır ki…en çok onların hastasıyım. 🙂 🙂

Bir çok platformda “Bmw motosiklet diğer markaların yapamadığı neyi yapıyor, nedir  onu diğerlerinden üstün kılan şey” diye sorduğumda,  teknik ya da ölçülebilir bilimsellikte tatminkar bir cevap aldığım vaki değildir bu güne kadar. Kaldı ki, bu soruların cevabını bildiğim halde sormuştum. Bakalım ne cevap verecekler diye.

Motosiklet öyle bir şey değil arkadaşım…iki tekerlekli bir ulaşım aracı sadece…Bmw si honda sı yamaha sı falan yok…ve de çok tehlikeli bir araç üstelik. Binmeyi iyi öğrenip tecrübeyi artırmak gerekiyor ki trafikte ölmeden ilerleyebilesin…bırak havayı cıvayı.

Sen güvenli sürmeyi öğren önce, çünkü abs ,çekiş kontrolü ıvır zıvır gibi kamyonla para ödediğin elektronik destekler ve fosforlu yeleğin  seni kurtaramaz…seni  ancak kendi sürüş bilgin ve tecrüben hayatta tutar.

Tamam…hafif ve hafifliğine oranla çok güçlü bir alet,motosiklet.

4 silindirli ikinci eli 15-20 bin liraya alınabilen  ortalama bir motosikletin ivmelenmesini yakalayabilecek otomobil 200-300 bin euro mertebelerinde. Çoğumuz da o ivmelenme için biniyoruz motosiklete ulaşımın yanı sıra, ancak abartıp kendini  insan üstü başka bir kategoriye koymanın da alemi yok.

Sonuçta alet,insanlar kullansın diye yapılmış ve bunu kullananlar başka bir gezegenden gelmiyor.

Mesela kazıcı kepçe,dozer veya Tır kullanmak bundan zordur…eminim. eee o zaman kime bu havanız?  🙂 🙂

Bmw düşmanıymışım sanmayın sakın. Fiyatları kazık olsa da, o da dünyada çok talep gören iyi bir marka ama diğer markalardan bariz bir teknolojik üstünlüğü ve avantajı varmış gibi lanse eden bilgi yoksunlarına  lafım. Yok öyle bir şey…

E tabii,baba Bmw ye, muadiline ödenecek paranın tam iki katını ödeyince,doğal olarak en ateşli avukat kesilecek…kaçınılmaz bu. Ancak gerçek hiç de sanıldığı gibi değil. Performans,ortalama kullanım ömürleri hepsinin birbirine yakın ve diğer markaların satın alma-işletme maliyetleri Bmw ye göre çok daha düşük.  Rakamlar yalan söylemez hacı abi, birbirimizi kandırmayalım  🙂 🙂

Özellikle İstanbul gibi trafiği artık bitmiş bir şehirde, motosiklet kullanalım, motosikleti ve sürüş eğitimini teşvik edelim, kaliteli ama fiyat-performans oranı iyi ekipman alalım…en önemlisi de ölmeden, sakat kalmadan güvenli bir biçimde kullanalım şu mereti.

Motosikletçi  kardeşim; madem ayrıcalıklı olmak istiyorsun…söyleyeyim…zaten ayrıcalıklısın.

Şehrin iki yakası arasında sen hiç durmadan ilerlerken,yüz binlerce euro luk koskoca arabasının içinde oturup sıkılan insandan ayrıcalıklısın elbette. Sen evine gidip,yemeğini yedikten sonra uzanıp dinlenmeye çekiliyorsun ama o hala  otomobilinin içinde dur-kalk yapıyor.

Ne bileyim…yaşlandım artık onun için mi böyle düşünüyorum acaba?.. yok yaa…gençken de çok farklı değildim. Motosikletle bir yere gittiğimde üzerimdeki montu ve kaskı hemen çıkarıp saklardım, motosikletçi olduğum anlaşılmasın diye.

Öğreten abilerim iyi öğretmenlermiş bence. 🙂 🙂