Ayça ve Toni ile Ev Hali / Hafta içi her sabah 09:00-11:00 arası

Ayça Şen ile Toni Drosa’nın evlerinden yaptığı (çünkü evliler,) her telden çalan program. Hafta içi her sabah 09:00’da başlayıp 11:00’de biter. Bol kahkahalı, bol hüzünlü, bol kavgalı, bol küfürlü programda Toni’nin haberleri ve Ayça’nın çemkirmeleri ile iki saat vırt diye geçer.

Ek Gıda / Pazartesi günleri 21:00’de

Bilenler bilir, yirmi yıldır beyaz yakalıyım. Beyaz yakanın tüm kirini pasını anlatma gayesiyle yola çıkan, aynı zamanda “ben böyle kirli bir dünyaya çocuk doğurmam yeaaa!” derken şimdi kirli bir evde çocuk büyütmeye çalışan, çocukluk hayalini gerçekleştirmek için Ayça’nın radyo programı teklifine balıklama atlayan, kendi ile barışık azcık da kafası karışık bir şişmanım. Siz bu satırları okurken ben çook uzaklarda oğlumu sıkıştığı koliden çıkarmaya çalışıyor olacağım…

Bige ile Rengarenk/ Her Salı 19:00’da

İlkokul dördüncü sınıf öğrencisi Bige Ertem’in hazırlayıp sunduğu, Salı akşamları 19:00’da yayınlanan program.

Hayata dair ilginç bilgiler, röportajlar, hayvan barınaklarından son haberler, ebeveyn ve çocuk ilişkisi, dersler, okul; kısacası çocuk dünyasına ait her şey, dokuz yaşındaki Bige ile Rengarenk’te her Salı saat 19:00’da.

Anadolu Yakası/Pazartesi günleri 11:00’de

Barış ve Ceren… Biri öğretmen, diğeri doktor, Antepli iki Radyo Karavan dinleyicisi.

Bir gün ansızın bize bir program deneme kaydı yolladılar. Türkü programı olduğunu yazdıkları anda hiç dinlemeden, bodoslama sabah programı biter bitmez yayına girdiler. İlk programlarından itibaren büyük bir dinleyicisi kazandılar. Samimi ve lirik üslupları ile tanıttıkları türküleri, o türkülerin hikayeleri, Anadolu yaşantısı, ozanları, aşıkları, anonim eserleri ile folklorumuzu bize sevdirdiler, dahası hatırlattılar, ön yargılarımızı törpülemeye, dolayısıyla kendimizi sevme yolunda bize türküleriyle eşlik etmeye başladılar.

Anadolu Yakası, her Pazartesi saat 11:00’de Radyo Karavan’da.

Yan Masa/Her Salı 21:00’de

Merhaba sayın dinleyen ve de okuyan Karavan’cılar…

Bir barda ya da kafede otururken yan masadaki insanların ne konuştuklarını hiç merak etmediniz mi? Çaktırmadan kulak kabartıp dinlemeye çalışmadınız mı? İşte overlokçu ayağınıza geldi. Duvara bardak koyarak komşunun evini dinlediğiniz günlere son! O konuşmalar bir tık uzağınızda artık.

“Radyo Karavan’da gıybet açığı var dediler” geldik diyen, 20’li yaşların sonundaki Serap ile 30’lu yaşlarının tam ortasındaki Nagihan, sokaklarda fink atarken sizi yan masalarına konuk aldığı program ile karşınızda.

Yan Masa; İstanbul gibi nezih bir metropolde çalışan, gezen, gören, tüm zor şartlara rağmen mutlu yaşamaya inat eden iki kadının ve arkadaş çevresinin sosyal hayata, işlerimizde yaşadığımız sıkıntılara, aile hayatına, dünyaya ve hayata bireysel bakış açılarına ve tabii ki olmazsa olmaz gıybetlik mevzu olarak aşk hayatlarına olan yorumlarına birebir ortak olabileceğiniz bir sohbet programıdır.

Açık seçik, bazen ağlak ama kesinlikle dürüst, içlerinden geldiği gibi konuşan, kadın bakış açısıyla yapılan bir sohbete kulak kabartmaya hazırsanız, de hadi buyrun.

NOT: Eltinizin, görümcenizin, iş arkadaşınızın gıybetini yapmak istiyor ama yapamıyorsanız, istek gıybetlerinizi mail yoluyla iletmeniz durumunda “Bir arkadaşın başına gelmiş…” yalanı ile gıyabınızda cüzzi bir mağış karşılığında gıybeti edilebilir.

Adnan Acar Pasajı / Çarşambaları 11:00’de

Anlatılmaz yaşanır. Adnan Acar’ın öte dünyadan sesleniyormuşçasına yüreğimize işleyen sesi ve elbette seçtiği edebi pasajları. Her hafta ayrı bir yazarın dikkatlerimizden kaçmış pasajları. Radyo Karavan’ı en kısa programı. Bir o kadar da içe dokanan.

Eşref Saati / Perşembeleri 21:00’de

Radyo Karavan’ın en sevilen programlarından biri daha! Gökhan Ataman ile Eşref Can’ın tadına doyulmaz geyikleri ile hangi konudan konuşulduğunu anlamadan ama ağzınızda ebleh bir gülümseme ile sonuna geldiğiniz program.

Mağaradan Dadaya / Her cuma 13:00’te

Radyo Karavan’da programına başladığı günden beri bize pek çok şey katan sanat tarihçisi ve sanat eleştirmeni Serra Rodoplu’nun sanat tarihi ve güncel sanat üzerine yaptığı geyiklerle sanata merak uyandıran program. Eşlik eden arkadaşı Uğur Baran da tiyatrocu. Sanatın her türünü masaya yatıran, bilgi veren, üstelik bunları yaparken de kendini dinlettiren nadide sanat tartışmalarından biri.

Kino Karavan-Sinema Programı (Cuma günleri 19:00’da)

Merhaba ben Yavuz Tümer. Yayınlarda ‘Kıl Yavuz’ diye bahsi geçen 🙂 Aslında iyi çocuğumdur.
Bilkent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi İletişim ve Tasarım bölümü 2005 mezunuyum. Çok kısa bir süre dandik reklam filmlerinin setlerinde dekor taşıdıktan ve Nuri Bilge Ceylan’a ana fikri “Abi ne olur setinde çaycılık yapayım!’’ olan iadeli taahhütlü bir mektup yazıp da cevap alamadıktan sonra “Acaba sinemayla ilgili başka ne tür birşeyler yapabilirim?” diye kara kara düşünmeye başladım.

Atalarımızın “Düşün düşün boktur işin.” buyurdukları gibi dokuz yıl kadar düşündüm, o sırada hayat beni tamamen farklı bir kariyere sürükledi. Ocak 2014’de annemi kaybetmemle birlikte iç dünyamda oluşan ölüm sessizliğini bozmak ve yalnızlığımı hafifletmek amacıyla sabah akşam deliler gibi radyo ve podcast dinlemeye başladım. Bu süreçte ilk gençlik yıllarımın Number One ve Elma TV’sinden tanıyıp sevdiğim Ayça Şen’in Toni ile birlikte başlattığı bağımsız radyo girişimini öğrendim ve kısa sürede sıkı bir Radyo Karavan dinleyicisi oldum. Sinema ile alakalı bir radyo programı yapma fikri o sıralar aklıma geldi, Başkan ve Toni de sağ olsunlar bu fikrime sıcak baktılar.

Kasım 2016’dan beri, seçtiğim bir filmi masaya yatırıp bazen tek başıma, bazen ise bir arkadaşımla enine boyuna tartışıp incelediğim ve filmden müzikler çaldığım Kino Karavan isimli haftalık sinema programını yapıyorum.

Güçlü Şahin ve Karaoğlan ile 10-9-8… /Cumartesileri 21:00’de

Bol kahkakalı program. Tarih, arkeoloji, sinema, kitaplar, ülkeler ve müzikleri; kısacası geyiklerle bezenmiş bir kültür programı. Programı en başından dinlemeye başlamak icap eder yoksa konsantrasyon sağlaması biraz güç olabilir. Mevzuyu en baştan aldığınızda programın sonunda aydınlanmış olarak çıkabilirsiniz.

Zaman Tüneli (Pazarları 20:00’de)

Merhaba ben Sinan San.

Radyo Karavan’da Her Pazar saat 20:00’de yayınlanan Zaman Tüneli’nin yapımcı ve sunucusuyum. Ayrıca yine Radyo Karavan’ın web sayfasındaki müzik yazılarını da bendeniz yazıyorum.

Şimdi isterseniz programımızı kısaca tanıyalım.

Zaman tüneli, rock ve türlerini kronolojik bir şekilde ele alan bir program. Amacı müzikal açıdan dinleyecileri kısa bir zaman yolculuğuna çıkarmak. Program 70’lerden başlayıp günümüze kadar geliyor. Böylece nostaljik ve güncel çalışmaların aynı programda yer aldığı bir liste oluşuyor. Dinleyeciler de her seferinde, rock müziğin geçirdiği çeşitli değişimleri kademe kademe inceleme fırsatı bulabiliyorlar.

Zamanda yolculuk etmeye hazır mısınız?

Genre: Rock, Progressive Rock, Symphonic Rock, Hard Rock, Pop-rock, Alternative Rock

Başlıca dinlediklerimiz: Pink Floyd, Dire Straits, Led Zeppelin, Queen, Deep Purple, The Rolling Stones, Bryan Ferry, David Bowie, Eric Clapton, Genesis, Bruce Springsteen, Sting, Bryan Adams, U2, Porcupine Tree, Guns N’Roses, Red Hot Chili Peppers, Athlete, Coldplay, Travis…

Uykudan Sonra (Ctesi geceleri 24:00’te)

Merhaba kod adım “Kalender.”
Yazları sıcak ve kurak, kışları ise ılık ve yağışlıdır. Bölge ekonomisi, turizme dayanır. İnsanları ise iyi olmalarına iyidir ama biraz paragözdür. Neden böyle olduklarını hiç anlamıyorum. Zararı kendilerine sonuçta, öyle değil mi? Fethiye, Fethiyeliler…
Ben ise baba tarafından Çerkezlik ve Bulgaristan göçmenliği, anne tarafından ise Tatar ve Yunanistan göçmenliği olan, “macır” sülalenin ana-babasının doğduğu kentte doğmayı başaran ilk jenerasyonundanım.
Fakat bazılarının değerlendirmesiyle “rahat batması” sonucu, memleketinden bunalarak, daha önce sadece bir kez geldiğim fakat bulunduğum sürede fırtına, yağmur ve soğuk yüzünden gezemediğim İzmir’e zevcem ile göç ettik.
Kısa süre sonra kızanımız, Konak’ta dünyaya gözleri açtı. Bir eğitim yılında Hakkari maceramız olsa da genelde, yazları sıcak ve kurak İzmir’in plajlarını keşfederek çalışma dışındaki zamanımızda keyfimize keyif kattık. Ancak bu sefer de büyükşehir hayatı bunaltmaya başladı.
Bu süreçte haftalık iznimin hafta içine gelen kısmında Ayça Şen’in Toni ile yaptığı programı dinlemeye başladım. İlkbaharda “Kayıt yapıp gönderin” çağrısında bulununca ben de hayallerimden birini gerçekleştirmek için bunu fırsat görüp, evdekiler uyuduktan sonra parça listesi oluşturup buna uygun anons hazırladım. Evdekileri rahatsız etmemek amacıyla kısık sesle anonsları, program başlangıcı ve sonu için
gitarla da introyu kaydettim.
Programı paketledim, gönderdim. Program beğenilmişti ancak anonslar çok heyecansız olduğu için yeniden kaydetmem istendi.
Üç yıl sonra istifa edip pastoral hayata geçme planı kurarken işverence “İstikamet Erzurum” denmesi, bunu kabul etmeyince de “40 satır mı 40 katır mı” tavrıyla karşılaştığım süreç dolayısıyla anonsları tekrar kaydedip yollamam, üç ayı buldu.
Yani ilk programdan itibaren duyduğunuz, bazılarınca “ruhsuz” nitelendirilmesiyle şereflendirilen anonslar, aslında uyarı üzerine heyecan ve enerjiyle yüklendi. Daha fazlası, çıkmıyor.
Umarım, başta evdekilerin uyumasından sonra hazırladığım için adını koyduğum, şimdi ise genelde benim de uyumamdan sonra yayınlanan “Uykudan Sonra”yı uzun süre, düzenli devam ettirebilirim.
Umarım, siz de keyifle program aracılığıyla yeni müzisyenler, müzikler, şarkılar keşfedersiniz. Program Cumartesi geceleri 24:00 yani gece yarısı.
Ha, bu arada, program başlamadan istifa ettim. Artık günümün bir kısmı, 30 yaşından sonra ilk kez araba kullanıp ehliyet almam gibi, 35’inden sonra neredeyse ilk kez girdiğim mutfakta yemek yaparken Radyo Karavan dinleyerek geçiyor.
Durum budur.
BLENDIR BİLADERLER (Pazarları 21:00’de)

Ahkâmları hem zenginden alıp fakire, hem de küçükten alıp büyüyünce gözünün yaşına bakmadan eskinin küçükleri şimdinin büyüklerine kesen Ümit Türüt (25 Zilkade 1383) ve biraderi Şafak Boşatı (10 Cemaziyelevvel 1390) 1997 de tanıştılar. Aralarında yaptıkları muhabbetleri 12 Mart 2015 akşamüstü, Ayça ve Toni’nin yanında da yaptıklarında, bunun hayatlarında bir dönüm noktası (ama ne) olacağının farkında bile değillerdi. Şafak, Ümit’in Ayça Şen’in çok eski arkadaşı olduğunu öğrenip Ümit’e “Tanıştır la beni” diye yalvarması ile Güzelbahçe’deki evlerine duhul ettiler. O gün, Ayça ve Toni’nin verdikleri gazla, cahil cüretleri atağa kalktı ve Haziran 2015’ten itibaren Radyo Karavan’da İhtiyar Heyeti programını yapmaya başladılar. Temmuz 2016’ya kadar süren program, yerini bugünlerde pasif agresif yapıya sahip olan ‘Blender Biraderler’e bıraktı.

Çığ gibi büyüyen ve her geçen gün hastası kat be kat artan Blender Biraderler programı her Pazar saat 21:00’de Radyo Karavan’da!