Kuyruğun en önüne geçmek için binbir türlü kuntizlik yapmaya, herşeyi son gün ödemeye, kuralı-yasağı “acaba nasıl esnetebilirim” diye zorlamaya alışınca, benzin istasyonunda pompacıya parayı verirken de eli titrer insanın.
İster ki ; “depoyu doldursalar, bir de üstüne para verseler” ya da “bir yakıt olsa,koysak,gezsek ama hiç bitmese”.
Maalesef, çağımız,fizik kuralları ve evrenimizin içinde bulunduğu boyut henüz buna izin vermiyor.
Herşeyin bir bedeli var ve ” ne kaa köfte,o kaa ekmek”…
Araba alıcaz ama,benzinli mi olsun,dizel mi…veya lpg li mi? Hadi buyrun bakalım…ölümcül soru.
Benzinli alsak…hem benzinin litresi pahalı,hem de son teknoloji olsa bile benzinli araç biraz yakar yani. Eldekini avuçtakini benzine yatırmayalım…
…dizel alalım o zaman…eee o da pahalı be birader ilk satın alırken…gerçi az yakıyor ve motorin de benzine göre ucuz ama…
…lpg li alsak…yok ya…bizim Kadir abi dedi ki; lpg li araçlar çok çabuk motor yiyormuş.
Kardeşim sana o zaman nükleer enerjili verelim…gerçi uranyumu nereden bulursun bilemem 🙂 🙂
Burada önemli olan kriter,aracı yılda kaç km.kullanacağımız ve kaç yıl kullanıp satacağımızdır aslında.
çünkü matematik diye bir şey vardır ve maliyet,kar, zarar vs. ölçülebilir şeylerdir.
Ama gelir düzeyi ne olursa olsun kimse bunu düşünmez ve hesabını buna göre yapmaz.
Yılda 5000 km. kullanan da 150.000 km. kullanan da dizel araç alma peşine düşer. Örnek aynı marka,aynı tip ve aynı donanım seviyesinde bir aracın dizeli benzinlisine göre 8 ila 15 bin lira arasında daha pahalı olabilmektedir.
Yıllık tüketilen yakıt miktarları ve bakım maliyetleri gibi detaylara girip kafanızı ütüleyecek değilim, ancak “yahu bizim enişte dizel almış vardır bir bildiği” mantığıyla sadece hafta sonları 50-100 km.kullanmak için dizel otomobil alacak olanınız varsa da uğurlar olsun derim sadece.
Malum günlük yaşayan milletiz…ilk başta vereceğimiz 10-15 bin lira fazla parayı unutup, “ulan bi mazot aldım 1 aydır biniyorum hala yarım depo var” şeklinde bir teselliyle kendimizi avuttuğumuz ve olaya “herkes ne alıyorsa ben de onu alayım” bakışıyla yaklaştığımız için aslında çok da yapılacak birşey yok.
Yanlız benden size söylemesi;
Şu an 1400 cc.turbo dizel bir otomobilin verdiği gücü, çok değil bundan 20-25 sene önce 3000 cc.atmosferik dizel bir araç veremiyordu. Ne oldu bu süre içinde? şapkadan tavşan mı çıkardı üreticiler?
Elbette hayır. Sadece çok yüksek basınçlı rail üniteleri, bol elektronik ve bozulunca tamiri mümkün olmayan,çöpe atılıp yerine yenisi takılmak zorunda olan yüksek dönüş hızlı turbolar sayesinde bu aşamaya gelindi.
Son derece hassas, verimli ,az yakan fakat bakımı,tamiri dolayısıyla da işletme maliyeti benzinliye göre yüksek araçlar yollarda gezer oldu.
Demem odur ki; otomobili her gün hem de uzun mesafeler arası kullanıyorsanız, doğal olarak yeni nesil dizel araçlar sizin için mantıklı ve biçilmiş kaftandır. Ancak yukarıda da dediğim gibi, hafta sonları veya kırk yılda bir sefer 10-15 km.dolaşmak için kullanacaksanız benzinli bir araç hem alım hem de işletme maliyeti olarak daha rasyonel bir seçenek olacaktır.
Üstelik o traktör sesini de duymak zorunda kalmadan.
Yine de siz bilirsiniz tabii…para sizin,zevk sizin 🙂 🙂