Karavan zaten dar, bu sebeple zayıflayıp gidelim dedim. Kendi ve yakın çevremin bizzat uygulayarak süper sonuçlar aldığımız bu beslenme sistemini paylaşma zamanı geldi.

Mantık: Besin denkleminden karbonhidratı çıkartıyoruz ve yağ ve protein ağırlıklı besleniyoruz. Karbonhidratsız ömür mü geçer demeyin, 1 aycık sabredin ve sonuçlar zaten size motive edecek. Karbonhidrat denince akla yalnızca börek kek gelmemeli,Yassaklar kısmında örnekler var.

Ana kural: En büyük kural şu ki aç kalmak yok, bu sebeple ara öğünler inanilmaz önemli.

Kahvaltımız nasıl olsun?

En ağır diyeti de yapsam ekmeksiz kahvaltı mı olur diyenlerdendim, oluyor valla.

Burada baş rol yumurtanın. Haşlanmış, omlet, menemen, hatta ara ara peynirli, jambonlu pastırmalı hepsine onay var. Yumurtayı 2-3 beyaz ,1 sarı şeklinde yerseniz öğlene kadar davul gibi toksunuz.

Peynir seçerken tuzsuz olması önemli. Tuz ve şeker unutmamız gereken eski sevgililerimiz artık.

Bu yüzden lor peyniri müthiş, protein açısından da zengin. Lor peynirini ara öğünlerde de götürebilirsin. Ama derseniz ki ben beyaz peynir yemeden duramam, onlara da tamam. Yiyin beyazları, tulumları. Yeter ki ekmek yemeyin ilk 1 ay. Bunun yerine omletin içine yulaf kepeği serpin. Kahvaltı için en temiz karbonhidratı almış olursunuz.

Domates, salatalık, tuzsuz zeytin, maydonoz, dereotu, biber gibi can yoldaşlarımıza da selam olsun kahvaltıda. Hatta ve hatta haftasonları biraz kaymak bile olur. Bir diğer olur da fıstık ezmesine gidiyor, ama şekerli olanlara değil, mesela Calve’nin Light’ı oldukça iyi.

Tüm bu süreç boyunca kullanacağımız 2 adet yağ var, baş tacımız zeytinyağı ve de pakete girmemiş tereyağı. Zeytinyağının gözümde ilaçtan farkı yok, hele bir de Ege’dense gözleri parlar insanın.

Öğlen ve akşam yemekleri birbirine çok benziyor.

Önce iyi haberleri veriyim, sonra da yasssaaaak kardeşim diyeceklerimizi:

Et, tavuk, balık hepsi serbest. Dikkat edilmesi gereken şey, dışı un yumurtayla galeta unuyla kaplanıp kızartılmaması.

Zeytinyağı ile yapılmış sebze yemekleri, baklagiller (kuru fasulye, nohut, mercimek, bezelye, bakla ve börülce) tamam. Haşladığınız ve zeytinyağladığınız mercimekleri etin yanında bir pilav olarak hayal edebilirsiniz.

Yine zeytinyağlı karışık salataya da kapımız her zaman açık.

Çorba içecekseniz, içinde erişte, şehriye, un olmamalı. Mercimek, domates, sebze, tavuk suyu, brokoli tamam.

Yoğurt ve sütün tatsız “light” lardan olmasına gerek yok. Hatta bulabilirseniz paketlenmemiş sütten evde yoğurt baya iyi olur. Ben yapıyorsam herkes yapar.

Çok kıymetli ara öğünlere bakalım;

Tüm kuruyemişler tamam, bunların çiğ ya da taze olanları makbul. Kuruyemiş derken bunun içine kuru kayısı, kuru üzüm, kuru dut vb girmiyor. Unutmayın ki şeker en az olmalı. Ceviz, fındık ve bademBeyaz leblebi de tamam. Tabi yağda kavrulmamış olanları, “iç” ya da “taze” olucak. Bu diyetin önemli bir destekçisi bu çiğ kuruyemişler.  Canınız çoook tatlı istediğinde %85 kakao içeren Lindt çikolatadan 1-2 kare yiyin o bile daha iyi. Çantanızda hep bunlardan karışık bir kap olmalı ki saçma sapan kurabiyelere keklere gitmesin elimiz.

almonds_protein_whole_foods_sxc

Ara öğünde lor, yoğurt da oldukça iyi olur. Ben arada soya sütlü kahve de içiyorum, çok tok tutuyor.  Çaylarin da hepsi serbest.

Kahvedeki önceliklerimiz şöyle; günde 1 en fazla 2 kere içiyoruz. Sıralayacak olursak, imkan varsa hakkımızı öncelikli olarak Türk Kahvesi’nden yana kullanıyoruz, ikinci sıra filter kahve , eger bunların ikisi de yoksa ancak o zaman hazır kahve.

Su çok önemli, aklımıza geldikçe içelim, yemeklerden yarım saat önce ve sonra içersek daha iyi olacaktır.

Neleri aklımızdan bile geçirmiyoruz?

Karbonhidratlar = makarna, pilav, ekmek, galeta, form biskuvitler, patates, pirinç gevrekleri ilk aklıma gelenler.

Şekerin her türlüsü yok (meyve dahil); İlk aydan sonra meyveye onay var.

Tuz da yok ama biraz olmalı derseniz, pembe Himalaya tuzu olsun.

Salatalara nar ekşisi yok.

İlk bir aydan sonra bulgur serbest, şimdilik onun yerine birkaç kaşık kara bugday olabilir.

Eger tatlı delisiyseniz, kriz anında (tercihen günün erken saatlerinde) hurma olabilir.

Oruç tutanlar için de bu yasaklar geçerli, kan şekerini hızlı yükseltip hızlı alçalacağından acıkma kaçınılmaz. Hem iftarda hem sahurda protein ağırlıklı ve yanında uzun süreli sindirilen karbonhidratlı (kara buğday, bulgur, yulaf gibi) beslenilirse eminim daha rahat edilir.

Bu süreç boyunca ilk süreçte halsizlik mümkün, o yüzden takviye olarak ihtiyaca göre vitamin, çinko, balık yağı güzel destekler. Halsizlik sonradan gidip yerini tüy gibi hafifliğe bırakıyor. Hele spor da yapıyorsanız tam olur.

Sporla ilgili de araştırdıklarımı paylaşacağım daha sonra. Her gün 20 bin adım atıp sıfır sonucun da bir sebebi var. Fakat konu kilo vermekse şunu kabul edelim ki bu işin yüzde sekseni beslenme, sporun etkisi vücudun sıkı şekillenmesinde devreye giriyor, bir de psikolojik terapi etkisi süper!

Bu mantıkla gidersem büyüyünce Karatay olacağım. Saygılar.

 

CAC8gp5UkAAe8A6

*** Bu bilgilerin derlenmesinde en büyük iki destek olan erkek arkadaşım Mertcan ve takım arkadasım Nazlı’ya teşekkürler.