Sonradan dinleyebildiğim için, dikkatini çekmek üzere, dünkü programınıza yazmak istediğimi bugünküne aktarmayı kercih ettim.
‘Derdim’ o ki, radyo programı yapmama arzunu çok ciddiye alıyorum! (Prozac bırakma ile ilgisinden emin değilim)
Bugünlerde kafamdan geçen, fakat bu kadar açık yazmanın doğru olmayabileceğini düşündüğüm fikrimi, ‘Bayanlar’ Günü programının başındaki isyanını duyunca yazmaya karar verdim.
Fikrim o ki, biz dinleyicilerin ‘asıl patron’ olduğu program; yeni başlattığınız paralı olan değil de, işte bu sabah programınız! (Maalesef!/sizin açınızdan) Zira radyonun belkemiği bu program; ve hasta da olsanız, usta da olsanız ‘ekmek parası için’ bunu yapmak durumundasınız. Ve bu zorunluluk anladığım kadarıyla senin özgür karakterini hırpalıyor!
Daha önce de yazmıştım; eğer gerçekten ‘organik’ olmak istiyorsanız, bu programı bu kadar düzenli yapmayabilirsiniz.
Zaten, o kadar insancıl ve doğal bir program yapıyorsunuz ki, sabah İŞ saatinde insanların yeterince konsantre olabileceklerini düşünemiyorum. (ben şahsen arşivden dinliyor da olsam, çoğu zaman açık olan -harici/analog- müzik kanalımı dahi kapatma ihtiyacı duyuyorum, size yeterince kulak verebilmek için) Yani bu programı daha esnek olarak yapıp, herkesin kendini yeterince verebileceği bir saatte arşivden dinlemesini hedefleyebilirsiniz diyorum. (sebebi bu mudur bilmiyorum, -şarkıların seyrekliği gibi, yoğunluk oluşturmaması şeklinde bir tercihden de kaynaklanıyor olabilir-, ama canlı yayının katılım esprisi de pek fazla görünmüyor programlarda)
Sevgili Ayça!
Sonradan dinleyebildiğim için, dikkatini çekmek üzere, dünkü programınıza yazmak istediğimi bugünküne aktarmayı kercih ettim.
‘Derdim’ o ki, radyo programı yapmama arzunu çok ciddiye alıyorum! (Prozac bırakma ile ilgisinden emin değilim)
Bugünlerde kafamdan geçen, fakat bu kadar açık yazmanın doğru olmayabileceğini düşündüğüm fikrimi, ‘Bayanlar’ Günü programının başındaki isyanını duyunca yazmaya karar verdim.
Fikrim o ki, biz dinleyicilerin ‘asıl patron’ olduğu program; yeni başlattığınız paralı olan değil de, işte bu sabah programınız! (Maalesef!/sizin açınızdan) Zira radyonun belkemiği bu program; ve hasta da olsanız, usta da olsanız ‘ekmek parası için’ bunu yapmak durumundasınız. Ve bu zorunluluk anladığım kadarıyla senin özgür karakterini hırpalıyor!
Daha önce de yazmıştım; eğer gerçekten ‘organik’ olmak istiyorsanız, bu programı bu kadar düzenli yapmayabilirsiniz.
Zaten, o kadar insancıl ve doğal bir program yapıyorsunuz ki, sabah İŞ saatinde insanların yeterince konsantre olabileceklerini düşünemiyorum. (ben şahsen arşivden dinliyor da olsam, çoğu zaman açık olan -harici/analog- müzik kanalımı dahi kapatma ihtiyacı duyuyorum, size yeterince kulak verebilmek için) Yani bu programı daha esnek olarak yapıp, herkesin kendini yeterince verebileceği bir saatte arşivden dinlemesini hedefleyebilirsiniz diyorum. (sebebi bu mudur bilmiyorum, -şarkıların seyrekliği gibi, yoğunluk oluşturmaması şeklinde bir tercihden de kaynaklanıyor olabilir-, ama canlı yayının katılım esprisi de pek fazla görünmüyor programlarda)
Sevgi ve en içten dostluk duygularımla,
Özhan