Sütlü ve Pufi evimizin en rahat iki elemanı. Dünya umurlarına değil. İnsan bir der ki, arkadaşlar der, yeni radyo kurdunuz, tutturmaya, oturtmaya çalışıyonuz der, iki yardım da biz edek der. Yok, bunlar bütün gün uyuyor.

Aslında Pufi bütün gün uyumuyor. Sütlü uyuyor. Malak gibi sabahtan bir yatıyor, akşşşama kadar uyuyor. Sadece mutfaktan yemek sesi geldi mi at gibi dıgıdık dıgıdık koşturuyor. Pufi, ooooh büttün gün oyun oynasın. Memo’nun odasından oyuncaklarını çalıp salonun ortasına getirip saatlerce patisiyle dürtükleye dürtükleye oynuyor.

Sütlü ile Pufi arasındaki bariz yaşama sevinci farkı tamamen yaş ve taşş farkındanmış. Pufi genç ve kısır olmayan bir kedi, Sütlü ise 8 yaşında, eve aldığımızda kısırlaştırılmış bir kediydi. Yaşama vsevinci oldukça düşük bir kedi. Hayattan aldığı tek keyif, yemek ve uyumak garibimin. Gerçi pek çoğumuz bu şekildeyiz ya, neyyyysehh.

Ama bir dakika! Sütlü ve Pufi’nin biyografisini Biyografi bölümünde verelim de dinleyici daha detaylı ve yakından tanısın evimizin kedilerini.

Çünkü ne demiş atalarımız; kedisiz bir ev, çivisi çıkmış bir uçağa benzer.

Biz kedi tipi bir eviz ama köpek tipi bir ev olmamız da an meselesi. Çünkü büttttün hayvanları çoookk seviyoruz.

Siz de seviyorsanız, buradan hayvancıklarımızı zaman zaman sahiplendirebiliriz de.

Aaa çok iyi fikir fakat inşallah hepsinin ihalesi bana kalmaz. Durun bunu düşünmem lazım. Kesin benim üstüme yığılır. Yok yok galiba vazgeçicem. Yine de düşünmek istiyorum. Toni’ye de sorayım. Gerçi o kesin olmaz der ama belli de olmaz.