Güney ağzına, müzik zevkine sağlık, Yıldız Tilbe’yle altın vuruş yapma fikri beni benden aldı 🙂 ayrıca ekşisözlük entry’si işinde ciddiysen ben halledebilirim kıps!
ağbi merhaba, öncelikle dinlediğin için teşekkür ederim. söylediklerimi kayıt baskısı altında kaydettim, söylediklerimden sorumlu değilim. (neden olmasın ağbi, ekşi sözlük olmuş forum, bir bilgi kirliliği de pasör çaprazı, güney taşçıoğlu adına olmasın mı… 😀 ) bir parantez daha açayım, lütfen insanlar kendi hür iradeleri ile hakkımda yazsın, ama güzel yazsın, ilkler önemli… Kapadım burada parantezi.
Güney, Adam Yayınları’nın bende de ayrı bir yeri var. 1. sinifta. T.S. Eliot’un Çorak Ulkesi’nin 1990 baskisini okulun kutuphanesinden okuma şansım olmuştu. Bir de Latife Tekin Semih Gumus ile yaptığı bir söyleşide Adam Yayınlari ve M.C. Anday ve Adam Yayınları’dan söz etmisti. Nedense aklımda yayinevinin sahibi M.C. Anday gibi kalmış.
Bu arada şu edebiyatın geldiği yeri nedensizce politik iklime bağlama tembelliği hususundaki duşuncelerine sonuna kadar katılıyorum. Çalakalem, özensiz ve saman kağıdı neşriyat o kadar talep görüyor ki çaya çorbaya limon sıkar gibi çıkan dergilerin pseudo yazar-şairleri bir de kitap çıkaramazlardı. Geçen sene yine böyle bir dergi (izdiham idi galiba) özensizliğini, amatörlüğünü “grafik tasarimcimiz aşık oldu o yüzden bu ay kapaksisiz” aylasına sarmışlardı.
Güney ağzına, müzik zevkine sağlık, Yıldız Tilbe’yle altın vuruş yapma fikri beni benden aldı 🙂 ayrıca ekşisözlük entry’si işinde ciddiysen ben halledebilirim kıps!
ağbi merhaba, öncelikle dinlediğin için teşekkür ederim. söylediklerimi kayıt baskısı altında kaydettim, söylediklerimden sorumlu değilim. (neden olmasın ağbi, ekşi sözlük olmuş forum, bir bilgi kirliliği de pasör çaprazı, güney taşçıoğlu adına olmasın mı… 😀 ) bir parantez daha açayım, lütfen insanlar kendi hür iradeleri ile hakkımda yazsın, ama güzel yazsın, ilkler önemli… Kapadım burada parantezi.
Güney, Adam Yayınları’nın bende de ayrı bir yeri var. 1. sinifta. T.S. Eliot’un Çorak Ulkesi’nin 1990 baskisini okulun kutuphanesinden okuma şansım olmuştu. Bir de Latife Tekin Semih Gumus ile yaptığı bir söyleşide Adam Yayınlari ve M.C. Anday ve Adam Yayınları’dan söz etmisti. Nedense aklımda yayinevinin sahibi M.C. Anday gibi kalmış.
Bu arada şu edebiyatın geldiği yeri nedensizce politik iklime bağlama tembelliği hususundaki duşuncelerine sonuna kadar katılıyorum. Çalakalem, özensiz ve saman kağıdı neşriyat o kadar talep görüyor ki çaya çorbaya limon sıkar gibi çıkan dergilerin pseudo yazar-şairleri bir de kitap çıkaramazlardı. Geçen sene yine böyle bir dergi (izdiham idi galiba) özensizliğini, amatörlüğünü “grafik tasarimcimiz aşık oldu o yüzden bu ay kapaksisiz” aylasına sarmışlardı.
Program Çalma Listesi:
GİRİŞ: Wilco – How to Fight Loneliness
1) Cenaze Evi – Yüzyüzeyken Konuşuruz
2) Cats Eyes – Face in the Crowd
3) Volcano Choir – Byegone
4) Broken Bells – Lazy Wonderland
5) Father John Misty – Ballad of the Dying Man
6) Starsailor – Alcoholic
7) The Veils – The Letter
8) Glen Hansard – This Gift
9) Hindi Zahra – Kiss & Thrills
10) Michael Kiwanuka – Always Waiting
11) The Bational – Green Gloves
12) Nick Drake – Things Behind to Sun
13) PJ Harvey – This Mess Were In
14) Tamino – Habibi
15) Pilli Bebek – Gündüz Yüzlü Kız
The Bational, yan sanayi The National gibi oldu, evet. O The National olacak.