Ne yazıkki Kilyos’ta ve bir çok sahil bölgesinde şezlong ve şemsiye kullanmadan sadece kumsal ve denizden faydalanmak istiyorsan ,bunu yapmak mümkün değil.
Sayın ümit sizin bahsettiğiniz gibi , plajlar kanunen halka açık olmak zorundadır. Eğer bir ücret Alınacak ise Sadece tesisler ve otopark için para alınmalı.
Sarıyer Belediyesi Kilyos sahillerini parselleyip işletmecilere kiraya vermiş. Vatandaşın denize ve kumsala erişebileceği geçiş noktaları yok.
Bu konuyu resmi kurumlara aktarmak ve hakkını aramak isteyenlere önerim ;
fişleriyle beraber bulundukları illerdeki kaymakamlıklara bağlı tüketici hakem heyetlerine başvurmaları, bu durumunda ödedikleri sahil kullanım ücretini geri alabileceklerdir.
merhaba ;abiler Bernard Shaw ın bir sözü var :kadın -erkek ilişkisi mutlaka trajediyle sonuçlanır. erkekler ; kadınlar hiç değişmez zanneder ,kadınlar değişir. Kadınlar sa erkekleri değiştirebileceğini zanneder ,erkeklerse değişmez. Trajedi,kadının erkeğin değişmediğini gördüğünde yada erkeğin kadının değiştiğini gördüğünde başlar !!! der …
Her programınızı severek dinliyorum ama eğriye eğri doğruya doğru…
50 bin veya 1 milyon önemli değildir. lafı eveleyip gevelemeye de gerek yok. bu olay bm’nin tanımına göre bir soykırımdır. ha almanya tanımış tanımamış bunlar siyaset ve hikaye. geçen sene niye tanımadın o zaman derler adama.
Birleşmiş Milletler Soykırım Suçunun Engellenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nde (SSECS) hukuksal bir tanımı bulunmaktadır. Sözleşmenin 2. maddesi soykırımı “ulusal, etnik, ırksal ve dinsel bir grubun bütününün ya da bir bölümünün yok edilmesi niyetiyle girişilen şu hareketlerden herhangi biridir: grubun üyelerinin öldürülmesi; grubun üyelerine ciddi bedensel ya da zihinsel hasar verilmesi; grubun yaşam koşullarının bunun grubun bütününe ya da bir kısmına getireceği fiziksel yıkım hesaplanarak kasti olarak bozulması; grup içinde doğumları engelleyecek yöntemlerin uygulanması; [ve] çocukların zorla bir gruptan alınıp bir diğerine verilmesi.” şeklinde tanımlar.
Muhammed Ali zamaninda Amerikadan canli mac yayini var miydi hakkaten?
vardı tabii.tek kanal siyah-beyaz trt sabahın köründe canlı bağlanır orhan ayhan anlatırdı.
Yayın için teşekkürler
Yine süpersiniz.
Ne yazıkki Kilyos’ta ve bir çok sahil bölgesinde şezlong ve şemsiye kullanmadan sadece kumsal ve denizden faydalanmak istiyorsan ,bunu yapmak mümkün değil.
Sayın ümit sizin bahsettiğiniz gibi , plajlar kanunen halka açık olmak zorundadır. Eğer bir ücret Alınacak ise Sadece tesisler ve otopark için para alınmalı.
Sarıyer Belediyesi Kilyos sahillerini parselleyip işletmecilere kiraya vermiş. Vatandaşın denize ve kumsala erişebileceği geçiş noktaları yok.
Bu konuyu resmi kurumlara aktarmak ve hakkını aramak isteyenlere önerim ;
fişleriyle beraber bulundukları illerdeki kaymakamlıklara bağlı tüketici hakem heyetlerine başvurmaları, bu durumunda ödedikleri sahil kullanım ücretini geri alabileceklerdir.
Sagol Ibrahim. Ancak malumun hep kabullendirilmisiz. Kaniksatilmis bize.
merhaba ;abiler Bernard Shaw ın bir sözü var :kadın -erkek ilişkisi mutlaka trajediyle sonuçlanır. erkekler ; kadınlar hiç değişmez zanneder ,kadınlar değişir. Kadınlar sa erkekleri değiştirebileceğini zanneder ,erkeklerse değişmez. Trajedi,kadının erkeğin değişmediğini gördüğünde yada erkeğin kadının değiştiğini gördüğünde başlar !!! der …
On numara tespit ve sözmüş celal.Sağolasın yorum için. Zaten onun için o Bernard Shaw biz ise biziz 🙂 🙂
Umit, BIZ BIZIZ derken? HAHAHHAHAHHAHAHAHAHH
hahhhaaahhh ne lan? biz biziz işte…esas hahaaaha ne ?
Lan mi? Canin sagolsun. Hahahahahha (linke bak)
https://www.youtube.com/watch?v=5FiYmRkgr90
Her programınızı severek dinliyorum ama eğriye eğri doğruya doğru…
50 bin veya 1 milyon önemli değildir. lafı eveleyip gevelemeye de gerek yok. bu olay bm’nin tanımına göre bir soykırımdır. ha almanya tanımış tanımamış bunlar siyaset ve hikaye. geçen sene niye tanımadın o zaman derler adama.
Birleşmiş Milletler Soykırım Suçunun Engellenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nde (SSECS) hukuksal bir tanımı bulunmaktadır. Sözleşmenin 2. maddesi soykırımı “ulusal, etnik, ırksal ve dinsel bir grubun bütününün ya da bir bölümünün yok edilmesi niyetiyle girişilen şu hareketlerden herhangi biridir: grubun üyelerinin öldürülmesi; grubun üyelerine ciddi bedensel ya da zihinsel hasar verilmesi; grubun yaşam koşullarının bunun grubun bütününe ya da bir kısmına getireceği fiziksel yıkım hesaplanarak kasti olarak bozulması; grup içinde doğumları engelleyecek yöntemlerin uygulanması; [ve] çocukların zorla bir gruptan alınıp bir diğerine verilmesi.” şeklinde tanımlar.