“canlı” yayın sırasında 76E TAKSİM-BAHÇEŞEHİR Özel halk otobüsünde kıçımın bir koltukta olmasının büüüyüük mutluluğuyla dinledim programı. 2 saat süren bu siktiriboktan İstanbul trafiğinin 1 saat 15 dakkasını biraz çekilir kıldınız. Çok mu iyiydi program? eeh. (zor beyenen dinleyici)Daha iyi “eşref saatleri” dinledim. Dinlemeye de devam edeceğim.
(bu arada beni en fazla güldüren de şu oldu: partner gittikten sonra Gökhan tek başına kalınca “mikrofon korkusu” sesine nasıl da yansıyordu:))))
Adnan Ustad,
Tespitler cok isabetli, acikcasi bizim de daha keyif aldigimiz programlarimiz olmustu.
Bayramda yokuz, bayram sonrasi bomba gibi donecegiz insallah 🙂
Diger yandan tek basina mikrofona konusmak hakkaten cok zor ve tuhaf, tedirginlik var miydi? Hem de % 100 🙂
Sizden bir ricam olacak, bu programda çaldığınız şarkıların (geçmiş yayınlar dahil) playlistlerini paylaşabilir misiniz? Seçimleriniz çok güzel değerlendirmek isteriz :).
Hah! Bu program surekli benden bahsetmissiniz. 20 yildir vejetaryenim, kisin hasta olmam hergun et lopleten tanidiklarimdan cok daha saglikliyim. Ama bi konuda katiliyorum, insanin sadece otobur olamayacagini etobur olarak da beslenmesi gerektigini dusunurum. Sadece tuketim cilginligina karsiyim et yemeden doymam diyenlere karsiyim, sebze yediginde cabuk aciktigini soyleyenlere uyuz olurum. Oyle bir sey olsaydi gunde bir kere et yemek yetmeliydi insana bir sonraki gunki ogune kadar.
Gereksiz bilgiler kusagina bir ek bilgi gonderiyorum; inekler surekli hamile biraktirilarak, yada suni hamilelikle daha cok sut vermeleri saglaniyor ki insanoglunun cilgin tuketimine cevap verebilsin. Balik veya tavuk ciftliklerinde cok kisa surede istenen gramaja gelip tabaginizdaki doyurucu bir porsiyon balik veya tavuk donusebilmek icin nasil dogal olamayn sekillerde besleniyor, antibiyotiklere maruz birakiliyorlar biliyorsunuz.
Kisin bizi isitan kaz tuyu montlar, yorganlar, yastiklar icin hayvanlara yaptiklarimiz.. Yada foi’yi bir dilim krakerinizin ustune surup yerken sizin degilde kazlarin hissetikleri..
Herseyin fazlasi zarar. Kararinca tuketin.. Radyo Karavan dinleyin..
Cok uzun ve ciddi ciddi yazdim. Iyisimi vurun gotune rahvan gitsin..
Sevgili Dery,
O işler çok karışık hagaten, bazı gerçeklere gözümüzü kapatıyoruz, başka türlü yaşanmıyor bu hayat. Hep hayalimizdir bu düzene karşı çıkmak, kendi kendimize yetmek, bu çılgın dev tüketim çarkına malzeme olmamak ama naflle. Bİliyorum migrostan 3 kuruş fazla verip organik yumurta almakla olmuyor bu işler ama çaresiziz galiba biraz Don kişot misali. Ne dersin?
En iyisi mi balıkesir bandırma koy dötüne aldırma 😀
Adnan Abi acımasızlık etmişsin yahu. Ben baştan sona keyifle dinledim. Otuz aguztozda o ada vapuruna binmekten son dakka caydim. Hangi adanın vapuruna binmedim acaba diye uzun uzun düşündüm program bitince..bulamadım..olsun..sağolun
Sliding Doors diye bir film vardı hatırlar mısın? Sarı Gacının metroya yetişip yetişmediği iki ayrı senaryo üzerinden yürüyordu film. Peki ya o vapura binseydin?? 🙂
Sevgili Eşref ve Gökhan,
Bir bar taburesi üstünde yaptığınız muhabbetin hastasıyım en başından beri,her hafta buluşuyoruz ve iki lafın belini kırıyoruz,selam alıyor,selam veriyoruz,daa n’olsun aabi?
“canlı” yayın sırasında 76E TAKSİM-BAHÇEŞEHİR Özel halk otobüsünde kıçımın bir koltukta olmasının büüüyüük mutluluğuyla dinledim programı. 2 saat süren bu siktiriboktan İstanbul trafiğinin 1 saat 15 dakkasını biraz çekilir kıldınız. Çok mu iyiydi program? eeh. (zor beyenen dinleyici)Daha iyi “eşref saatleri” dinledim. Dinlemeye de devam edeceğim.
(bu arada beni en fazla güldüren de şu oldu: partner gittikten sonra Gökhan tek başına kalınca “mikrofon korkusu” sesine nasıl da yansıyordu:))))
Adnan Ustad,
Tespitler cok isabetli, acikcasi bizim de daha keyif aldigimiz programlarimiz olmustu.
Bayramda yokuz, bayram sonrasi bomba gibi donecegiz insallah 🙂
Diger yandan tek basina mikrofona konusmak hakkaten cok zor ve tuhaf, tedirginlik var miydi? Hem de % 100 🙂
E58 Mecıdıyekoy-bahcesehır daha ıyı
Safak Ustadim hicbiri bir 500T degil 😊
asdfghjkdsfgkj)))))
Merhaba,
Sizden bir ricam olacak, bu programda çaldığınız şarkıların (geçmiş yayınlar dahil) playlistlerini paylaşabilir misiniz? Seçimleriniz çok güzel değerlendirmek isteriz :).
Sevgili Anil,
Tabi ki ilk firsatta memnuniyetle paylasacagim, buraya da yazabilirim, varsa mail de atabilirim . Sarkilar paylasa paylasa 🙂
Hah! Bu program surekli benden bahsetmissiniz. 20 yildir vejetaryenim, kisin hasta olmam hergun et lopleten tanidiklarimdan cok daha saglikliyim. Ama bi konuda katiliyorum, insanin sadece otobur olamayacagini etobur olarak da beslenmesi gerektigini dusunurum. Sadece tuketim cilginligina karsiyim et yemeden doymam diyenlere karsiyim, sebze yediginde cabuk aciktigini soyleyenlere uyuz olurum. Oyle bir sey olsaydi gunde bir kere et yemek yetmeliydi insana bir sonraki gunki ogune kadar.
Gereksiz bilgiler kusagina bir ek bilgi gonderiyorum; inekler surekli hamile biraktirilarak, yada suni hamilelikle daha cok sut vermeleri saglaniyor ki insanoglunun cilgin tuketimine cevap verebilsin. Balik veya tavuk ciftliklerinde cok kisa surede istenen gramaja gelip tabaginizdaki doyurucu bir porsiyon balik veya tavuk donusebilmek icin nasil dogal olamayn sekillerde besleniyor, antibiyotiklere maruz birakiliyorlar biliyorsunuz.
Kisin bizi isitan kaz tuyu montlar, yorganlar, yastiklar icin hayvanlara yaptiklarimiz.. Yada foi’yi bir dilim krakerinizin ustune surup yerken sizin degilde kazlarin hissetikleri..
Herseyin fazlasi zarar. Kararinca tuketin.. Radyo Karavan dinleyin..
Cok uzun ve ciddi ciddi yazdim. Iyisimi vurun gotune rahvan gitsin..
Sevgili Dery,
O işler çok karışık hagaten, bazı gerçeklere gözümüzü kapatıyoruz, başka türlü yaşanmıyor bu hayat. Hep hayalimizdir bu düzene karşı çıkmak, kendi kendimize yetmek, bu çılgın dev tüketim çarkına malzeme olmamak ama naflle. Bİliyorum migrostan 3 kuruş fazla verip organik yumurta almakla olmuyor bu işler ama çaresiziz galiba biraz Don kişot misali. Ne dersin?
En iyisi mi balıkesir bandırma koy dötüne aldırma 😀
Adnan Abi acımasızlık etmişsin yahu. Ben baştan sona keyifle dinledim. Otuz aguztozda o ada vapuruna binmekten son dakka caydim. Hangi adanın vapuruna binmedim acaba diye uzun uzun düşündüm program bitince..bulamadım..olsun..sağolun
Sliding Doors diye bir film vardı hatırlar mısın? Sarı Gacının metroya yetişip yetişmediği iki ayrı senaryo üzerinden yürüyordu film. Peki ya o vapura binseydin?? 🙂
Sevgili Eşref ve Gökhan,
Bir bar taburesi üstünde yaptığınız muhabbetin hastasıyım en başından beri,her hafta buluşuyoruz ve iki lafın belini kırıyoruz,selam alıyor,selam veriyoruz,daa n’olsun aabi?
Yav boşuna demiyorlar bir acı gaavenin 40 yıl hatırı vardır diye. Ugrıcam bi gun mekanına inşallah. Sevgiler, hürmetler bizden efem 🙂