Sinemayı sanat olarak düşünenler için ise tablo tamamen farklı:
Popcorn kafası Hollywood şişirmesidir ve blockbuster denen gürültülü -eski tabirle avantür/macera- filmlerinin bir uzantısı olarak gazlanagelmiştir. (Eskiden bizde frigobuz denen dondurmalar (SES ÇIKARMAYAN!) satılırdı)
Sinema deyince -çoksatar kitaplar gibi- yine amerikan tarzı ‘eğlence’/vakit geçirme kafasının sözkonusu edilmesi acıklı; ve dolayısıyla mısır kavgası hiç de samimi değil:
Bir tiyatroda, konser vb sanat olayında mısır vs yemek ne kadar abesle iştigalse, sanat olarak sinema için de durum budur.
Bu Mars gibi salon ve dağıtım tekellerinin ortaya çıkış sürecinde bu tekelleşmeye karşı çıkan sinemacılara zerre kadar destek vermeyen Yılmaz Erdoğan Şahan Gökbakar Cem Yılmaz vb.lerinin şimdi payları düşünce ayağa kalkmaları olsa olsa utanılacak birşeydir.
Sinemayı sanat olarak düşünenler için ise tablo tamamen farklı:
Popcorn kafası Hollywood şişirmesidir ve blockbuster denen gürültülü -eski tabirle avantür/macera- filmlerinin bir uzantısı olarak gazlanagelmiştir. (Eskiden bizde frigobuz denen dondurmalar (SES ÇIKARMAYAN!) satılırdı)
Sinema deyince -çoksatar kitaplar gibi- yine amerikan tarzı ‘eğlence’/vakit geçirme kafasının sözkonusu edilmesi acıklı; ve dolayısıyla mısır kavgası hiç de samimi değil:
Bir tiyatroda, konser vb sanat olayında mısır vs yemek ne kadar abesle iştigalse, sanat olarak sinema için de durum budur.
Bu Mars gibi salon ve dağıtım tekellerinin ortaya çıkış sürecinde bu tekelleşmeye karşı çıkan sinemacılara zerre kadar destek vermeyen Yılmaz Erdoğan Şahan Gökbakar Cem Yılmaz vb.lerinin şimdi payları düşünce ayağa kalkmaları olsa olsa utanılacak birşeydir.