mrb canlar🙌
yıl 2002,ortaokula gidiyorum,bir türkü duydum,vuruldum,sürekli onu dinliyorum. sivasın yollarına benim farkına vardığım ilk türküdür💖
dertli türkü olsaydım da mahzuni den ‘buldular beni’ olurdum. türkülerin diyarı sivas’tan inş birgün yolum geçer.
müziğin sosyal sınıfa göre ayrılma konusunda,dert çekenle çekmeyen bir olur mu hiç derim.
gurban olur🌻41.programı heyecanla beklerim👏sevgiler🎈
Merhaba emel ; öncelikle sorularımıza yanıt verdiğiniz için ve desteğinizi hiç esirgemediğiniz için gönülden teşekkür ederiz. Türküler ile ortaokul yıllarında tanışıpta devamını getirmeniz bizim çok hoşumuza gitti, bağınız daim olsun. Aşık Mahzuni’den “Buldular Beni” adlı türküyü de şimdiden yazdık kenara 😊
Merhaba İlknur,
“El çek tabip sinem üstünden” e şifa olacak türküyü biz de bilmiyoruz. Güzel yorumunuz ve desteğiniz için çok teşekkür ederiz.
Sevgiler
Ceren&Barış
DOSTLAR ELLERİNİZE YÜREĞİNİZE SAĞLIK.YÜREĞİMİZE RUHUMUZA VERDİĞİNİZ BİLGİLERLE AKLIMIZI BESLİYORSUNUZ.BİR TÜRKÜ OLSAM ‘EL ÇEK TABİB EL ÇEK SİNEM ÜSTÜNDEN ‘OLURDU. DEVAM PROGRAMLARINIZI HEYECANLA BEKLİYORUZ.
Severek ve heyecanla dinlediğim tek radyo programı. Yüreğinize emeğinize sağlık. Ben Ruhi Su’nun sesi ile büyüdüm, bir türkü olsaydım Ruhi Su’nun söylediği Pir Sultan Abdal türküsü “Derdim çoktur hangisine yanayım” olurdum. Beni her dinlediğimde derinden etkileyen tek türkü diyebilirim. Müzik türleri sosyal sınıflara göre şekillenir mi bence şekillenir. İskan türküleri, deyişler, Protest müzik. Ezilenlerin sesi oluyor genelde bu müzik türleri. 41 kere maşallah diyerek 41. Bölümünüzü heyecanla bekliyorum. 🙏👏👏👏
Öncelikle müjdeyi verelim, Ruhi Su programı çok yakında sizlerle olacak.
Türkülerin oluşumunu incelerken naçizane arka plandaki tarihi de anlamaya çalışıyoruz. Aksi takdirde türküyü yalnızca basit pastoral nağmeler gibi algılarız ki bu da bizi kendi coğrafyamızın cahili yapar. Çok güzel özetlediğiniz gibi iskan türkülerini, iskanı , göçü anlamadan dinleyemeyiz. Zaman ayırıp yazdığınız için çok teşekkür ederiz. Sorularımıza verdiğiniz yanıtları izniniz olursa gelecek program da bahsetmek isteriz.
içinden Neşet Ertaş türküsü geçen programlarınız benim için ayrı güzel oluyor sanırım işte tam da bu bağlamda bir türkü olsaydım mutlaka bir Neşet Ertaş türküsü olurdum; ama hangisine karar veremiyorum “sen beni gönlümce mutlu mu sandın” ya da “özü gülmeyenin yüzü güler mi sevgisiz muhabbet hakka değer mi” ya da “analar insandır biz insanoğlu” ya da “insan ölür uruhu ölmez” …. hepsi o kadar güzel türküler ki karar vermek güç.
Brenna Maccrimmon geçen yıl keşfetmiştim severek dinlerim programda yer vermeniz çok hoş 🙂
Halime Teyze’nin konuşmasına bayıldım, çok çeşitli bir program olmuş emeğinize sağlık ben de sizlere gurban olurum sevgiler
Sevgili Eda,
Bu topraklarda hakkını vererek, dinleyerek , duyarak , okuyarak, dokuyarak yaşayan insanların arasındaki en kestirme yol bir türküdür. Neşet, Mahzuni, Aşık Veysel, Pir Sultan, Davut Sulari …
Eğer o yolllara yeni duraklar ekleyebildiysek ne mutlu bize.
Güzel yorumun için çok teşekkür ederiz .
Sevgiler,
Ceren&Barış
Sorulara cevap vermeyi atlamışım…
Türkü olmak istesem Pir Sultan Abdal’ın “Ey benim divane gönlüm” olurdu. Erkan Oğur ve İsmail Hakkı Demircioğlu’nun “Gülün kokusu vardı” albünde Dağlar diye yorumlanmış. Sözleri beni çok etkiler. Ayrıca Alevi türkülerinde bu ritmi severim.
Müzik sosyal sınıflara göre şekillenir mi sorusuna net bir şekilde evet veya hayır demek zor bence. Mesela rap müzik yeraltının veya ötekinin müziği olarak bilinir. Doğuşu gerçekten de öyledir fakat artık günümüzde sosyal olarak üst sınıf tarafından da dinlenmektedir. Örneğin Ezhel’in videoları Youtube’da 8-10 milyon kişi tarafından dinleniyor. Babylon ve Zorlu PSM gibi nispeten lüks mekanlarda konserler verebiliyor. Bunun farkında olan rapciler eğitimli beyaz yakaya yönelik işler de yapıyorlar. Sözlerdeki göndermelerden kullanılan “sample”lardan anlaşılıyor bu. Yani alt kültür müziği üst sınıfa göre de şekillenebiliyor. Amerika’da milyon dolarlar kazanan rapçilerden bahsetmiyorum bile. Dolayısıyla şarkı bazında aynı sanatçı hem üst hem de alt sınıfa hitap edebilir. Mesela arabesk de alt kültür olarak kabul edilir ama ünlü sosyete külüplerinde veya meyhanelerinde söylenir ve dinlenir.
Bu arada müziğin yapım süreci de etkili bence. Rap, caz, rock gibi bazı türlerin popüler olmayan “underground” icracıları mevcut. Eskiden bunlar albümleri kendileri basar elden dağıtırlardı. Mesela Siya siyabend gibi punk kültürden gelenler… Şimdi bağımsız veya indie müzik olarak geçiyor ve spotify, soundcloud vb. dijital platformlarda paylaşmak ve ulaşmak daha kolay.
Sonuç olarak herhangi bir tür sadece şu sosyal sınıfa aittir veya onun tarafından şekillenir denilemez bence.
Merhaba Ozan,
Ne iyi etmişiz de bu soruları sormayı akıl etmişiz. Müziğin sosyal sınıflara göre şekillenmesi üzerine yazdıkların gerçekten çok hoşumuza gitti . İlerleyen programlarda özellikle Anadolu tarihiyle türkülerin içeriklerinin değişimini anlattığımızda yazdıklarından da bahsetmek isteriz.
Sevgiler ,
Ceren&Barış
mrb canlar🙌
yıl 2002,ortaokula gidiyorum,bir türkü duydum,vuruldum,sürekli onu dinliyorum. sivasın yollarına benim farkına vardığım ilk türküdür💖
dertli türkü olsaydım da mahzuni den ‘buldular beni’ olurdum. türkülerin diyarı sivas’tan inş birgün yolum geçer.
müziğin sosyal sınıfa göre ayrılma konusunda,dert çekenle çekmeyen bir olur mu hiç derim.
gurban olur🌻41.programı heyecanla beklerim👏sevgiler🎈
Merhaba emel ; öncelikle sorularımıza yanıt verdiğiniz için ve desteğinizi hiç esirgemediğiniz için gönülden teşekkür ederiz. Türküler ile ortaokul yıllarında tanışıpta devamını getirmeniz bizim çok hoşumuza gitti, bağınız daim olsun. Aşık Mahzuni’den “Buldular Beni” adlı türküyü de şimdiden yazdık kenara 😊
Sevgiler selamlar
Ceren & Barış
Merhaba Ceren ve Barış,
Yine güzel bir program için teşekkürler, elinize sağlık.
Sispi çalan teyze çok tatlıymış bu arada.
sevgiler..
Merhaba Ozan,
Sipsi çalan teyze adeta yöre kültürünün özeti gibi. Güzel yorumunuz ve desteğiniz için çok teşekkür ederiz.
Sevgiler,
Ceren&Barış
Dostlar harikasınız.Hem ruhumuza hem kullağımıza hemde bilgilerinizle aklımızı besliyorsunuz.Programlarınızı heyecanla bekliyoruz.Sorunuza gelince bir türkü olsam ‘EL ÇEK TABİB EL ÇEK SİNEM ÜSTÜNDEN’olurdu.YÜREĞİMİ DAĞLIYOR.BAŞARILAR DİLİYORUM NİCE POGRAMLAR DİLİYORUM.
İLKNUR İREN
Merhaba İlknur,
“El çek tabip sinem üstünden” e şifa olacak türküyü biz de bilmiyoruz. Güzel yorumunuz ve desteğiniz için çok teşekkür ederiz.
Sevgiler
Ceren&Barış
DOSTLAR ELLERİNİZE YÜREĞİNİZE SAĞLIK.YÜREĞİMİZE RUHUMUZA VERDİĞİNİZ BİLGİLERLE AKLIMIZI BESLİYORSUNUZ.BİR TÜRKÜ OLSAM ‘EL ÇEK TABİB EL ÇEK SİNEM ÜSTÜNDEN ‘OLURDU. DEVAM PROGRAMLARINIZI HEYECANLA BEKLİYORUZ.
Severek ve heyecanla dinlediğim tek radyo programı. Yüreğinize emeğinize sağlık. Ben Ruhi Su’nun sesi ile büyüdüm, bir türkü olsaydım Ruhi Su’nun söylediği Pir Sultan Abdal türküsü “Derdim çoktur hangisine yanayım” olurdum. Beni her dinlediğimde derinden etkileyen tek türkü diyebilirim. Müzik türleri sosyal sınıflara göre şekillenir mi bence şekillenir. İskan türküleri, deyişler, Protest müzik. Ezilenlerin sesi oluyor genelde bu müzik türleri. 41 kere maşallah diyerek 41. Bölümünüzü heyecanla bekliyorum. 🙏👏👏👏
Merhaba Bora,
Öncelikle müjdeyi verelim, Ruhi Su programı çok yakında sizlerle olacak.
Türkülerin oluşumunu incelerken naçizane arka plandaki tarihi de anlamaya çalışıyoruz. Aksi takdirde türküyü yalnızca basit pastoral nağmeler gibi algılarız ki bu da bizi kendi coğrafyamızın cahili yapar. Çok güzel özetlediğiniz gibi iskan türkülerini, iskanı , göçü anlamadan dinleyemeyiz. Zaman ayırıp yazdığınız için çok teşekkür ederiz. Sorularımıza verdiğiniz yanıtları izniniz olursa gelecek program da bahsetmek isteriz.
Sevgiler selamlar
Ceren & Barış
“Kesik Çayır” ile “Deli Boran” arasında gidip geldim. Son kararım: KESİK ÇAYIR! 🙂
Şimdiden 41 kere maşallah…
Can Adnan abimiz,
Kesik çayır senin olsun, sen bizim Deli Boranımızsın. Gurban oluruz.
Sevgiler
Ceren&Barış
içinden Neşet Ertaş türküsü geçen programlarınız benim için ayrı güzel oluyor sanırım işte tam da bu bağlamda bir türkü olsaydım mutlaka bir Neşet Ertaş türküsü olurdum; ama hangisine karar veremiyorum “sen beni gönlümce mutlu mu sandın” ya da “özü gülmeyenin yüzü güler mi sevgisiz muhabbet hakka değer mi” ya da “analar insandır biz insanoğlu” ya da “insan ölür uruhu ölmez” …. hepsi o kadar güzel türküler ki karar vermek güç.
Brenna Maccrimmon geçen yıl keşfetmiştim severek dinlerim programda yer vermeniz çok hoş 🙂
Halime Teyze’nin konuşmasına bayıldım, çok çeşitli bir program olmuş emeğinize sağlık ben de sizlere gurban olurum sevgiler
Sevgili Eda,
Bu topraklarda hakkını vererek, dinleyerek , duyarak , okuyarak, dokuyarak yaşayan insanların arasındaki en kestirme yol bir türküdür. Neşet, Mahzuni, Aşık Veysel, Pir Sultan, Davut Sulari …
Eğer o yolllara yeni duraklar ekleyebildiysek ne mutlu bize.
Güzel yorumun için çok teşekkür ederiz .
Sevgiler,
Ceren&Barış
Selam,
Sorulara cevap vermeyi atlamışım…
Türkü olmak istesem Pir Sultan Abdal’ın “Ey benim divane gönlüm” olurdu. Erkan Oğur ve İsmail Hakkı Demircioğlu’nun “Gülün kokusu vardı” albünde Dağlar diye yorumlanmış. Sözleri beni çok etkiler. Ayrıca Alevi türkülerinde bu ritmi severim.
Müzik sosyal sınıflara göre şekillenir mi sorusuna net bir şekilde evet veya hayır demek zor bence. Mesela rap müzik yeraltının veya ötekinin müziği olarak bilinir. Doğuşu gerçekten de öyledir fakat artık günümüzde sosyal olarak üst sınıf tarafından da dinlenmektedir. Örneğin Ezhel’in videoları Youtube’da 8-10 milyon kişi tarafından dinleniyor. Babylon ve Zorlu PSM gibi nispeten lüks mekanlarda konserler verebiliyor. Bunun farkında olan rapciler eğitimli beyaz yakaya yönelik işler de yapıyorlar. Sözlerdeki göndermelerden kullanılan “sample”lardan anlaşılıyor bu. Yani alt kültür müziği üst sınıfa göre de şekillenebiliyor. Amerika’da milyon dolarlar kazanan rapçilerden bahsetmiyorum bile. Dolayısıyla şarkı bazında aynı sanatçı hem üst hem de alt sınıfa hitap edebilir. Mesela arabesk de alt kültür olarak kabul edilir ama ünlü sosyete külüplerinde veya meyhanelerinde söylenir ve dinlenir.
Bu arada müziğin yapım süreci de etkili bence. Rap, caz, rock gibi bazı türlerin popüler olmayan “underground” icracıları mevcut. Eskiden bunlar albümleri kendileri basar elden dağıtırlardı. Mesela Siya siyabend gibi punk kültürden gelenler… Şimdi bağımsız veya indie müzik olarak geçiyor ve spotify, soundcloud vb. dijital platformlarda paylaşmak ve ulaşmak daha kolay.
Sonuç olarak herhangi bir tür sadece şu sosyal sınıfa aittir veya onun tarafından şekillenir denilemez bence.
Sevgiler…
Merhaba Ozan,
Ne iyi etmişiz de bu soruları sormayı akıl etmişiz. Müziğin sosyal sınıflara göre şekillenmesi üzerine yazdıkların gerçekten çok hoşumuza gitti . İlerleyen programlarda özellikle Anadolu tarihiyle türkülerin içeriklerinin değişimini anlattığımızda yazdıklarından da bahsetmek isteriz.
Sevgiler ,
Ceren&Barış