Geleceğin kurtuluşu kadınların isyanından geçiyor. Kadın, kadınsı özelliklerinden utanmadan yaşamaya başlamadan; erkek, kendisine öğretilen ve aslında doğuştan getirmediği artık bilimsel olarak da gösterilen erkeksi özelliklerini bir kenara bırakmadan; 6 bin yıl önceki mutlu, huzurlu ve hiçbir şey yapmak zorunda olmadan, sadece var olmaktan keyif alan, birbirini sahiplenmeyen, hayatı birbirleri için cehenneme çevirmeyen kadın ve erkeklerden oluşan ve aslında hiçbir şekilde ütopik olmayan dünya düzenine geri dönebilmemiz imkansız değil.”
Yazar psikiatrist-psikoterapist Prof. Alper Hasanoğlu’nun bir yazısı (LİLLİTH!) ile dikkatinizi çekmiştim. Fakat yazıyı -kısmen de haklı olarak- dağınık bulmuştunuz. Bu yazıyı daha derli toplu bulacağınızı umuyorum.
Artık şu yazıyı koymam şart oldu:
“Ataerkil aile ve kadın
Geleceğin kurtuluşu kadınların isyanından geçiyor. Kadın, kadınsı özelliklerinden utanmadan yaşamaya başlamadan; erkek, kendisine öğretilen ve aslında doğuştan getirmediği artık bilimsel olarak da gösterilen erkeksi özelliklerini bir kenara bırakmadan; 6 bin yıl önceki mutlu, huzurlu ve hiçbir şey yapmak zorunda olmadan, sadece var olmaktan keyif alan, birbirini sahiplenmeyen, hayatı birbirleri için cehenneme çevirmeyen kadın ve erkeklerden oluşan ve aslında hiçbir şekilde ütopik olmayan dünya düzenine geri dönebilmemiz imkansız değil.”
http://www.gazeteduvar.com.tr/yazarlar/2017/08/11/ataerkil-aile-ve-kadin/
Yazar psikiatrist-psikoterapist Prof. Alper Hasanoğlu’nun bir yazısı (LİLLİTH!) ile dikkatinizi çekmiştim. Fakat yazıyı -kısmen de haklı olarak- dağınık bulmuştunuz. Bu yazıyı daha derli toplu bulacağınızı umuyorum.
Sevgi ve kolaylıklar dileklerimle,
Özhan