Sevgili internet radyosu dostu, merhaba!

Şu an elimde iki tane hediye çeki var. Aslında bu çekleri biri bana hediye etmedi. Sadece aldığım bir alış verişin değiş tokuşunda verdiler (alış- veriş ile değiş- tokuş çok benzer kelimeler olmakla birlikte annnormal farklı iki kelime.)

Normalde ben bir malı geri vermeye ya da değiştirmeye çok üşenirim. Bir saniye şu an kış günü sürekli gözüme girmeye çalışan kara sineği tebrik edeceğim. Yani bu mevsimde böylesi cesaret ve efor. Bravo valla. Ben soğuktan dondum kaldım, bu sinek yılmadan burun deliğime girmeye çalışıyor. Bröveyi haketti.

Aslında konudan sapmış olacağım fakat sineklerin bu bakımlı hallerini çok takdir ediyorum. İki saat temizleniyorlar, yüzlerini, gözlerini yalayıp yıkıyorlar, ellerini ovuşturuyorlar. Bense bir banyo yapacağım, iki saat üşeniyorum, kuruması ayrı dert, kış günü üşüye üşüye giyinmesi ayrı dert, saçları taraması, kurutma makinesinin uçak savar sesleri çıkararak tepene binmesi ayrı dert.

Eskiden ne güzel haftada bir gün, Pazar’ları Pazar hamamı yapar, bu stresi haftada bir gün çekerdik. Ne zaman ki seksenlerden sonra batılılaşma başladı, filmlerdeki gibi her sabah duş ‘almalar’ çıktı. Nerden çıktı bu ‘duş alma’ lafı ya. Take shower ya ondan zaar. Hay göttümün kenarı yaa. Afedersiniz kusura bakmayın terbiyemi bozuyorum fakat bendeniz Hippie olmak için yaratılmışım. Vosvagen minibüs, leş gibi saçlar ve Bob Marley. Benim ruhum bu.

Bu Duş yapma, duş alma, banyo yapma, banyo alma, banyo olma, ailelere göre çeşitlilik gösteren terimler.

Mesela bizim evde Amerikalı gibi ‘duş alma’ değil, banyo yapma denirdi. Ha, seksen sonlarına doğru annem aniden bir gün ‘Duş yapsana yavrum’ dedi, oldukça şaşırmıştım. Bu benim için yeni bir çağ başladığını anlatan kelimeydi.

Bu ‘Duş’ lafı Türk kelime dağarcığına çeşitli talihsiz şekillerde duhul etti. Mesela bazı ailelere kulak kabartırsanız ‘DUJJ’ dediklerine şahit olacaksınız.

Bu kadar yıkanmaya üşenen biri olarak şunu da itiraf etmeliyim ki, bendenizin ne zaman ki ruh hali güzel oluyor, o zaman dikkat ediyorum her gün yıkanıyorum. Fakat Toni duymasın, bir gün evinin yedek anahtarının bende olduğu bir manitanın evine çat kapı girip de banyodan konuşma sesleri geldiğini duyunca parmak uçlarıma basa basa banyo kapısına kulağımı dayadım. Evet mahalle karısı hareketidir bu fakat siz de takdir edersiniz ki banyodan hem duşun (armatör mü deniyor o mikrofon gibi olan şeylere) neyse, o zımbırtıdan akan su sesi ve eski manitanın konuşma sesleri geliyor. ‘HAH! Dedim, enseledim seni!’

Meğersem duşta kendi kendine konuşuyormuş. Ben varlığımı belli etmeden uzun süre ne dediğini dinledim. Çok utanç verici fakat karşısındaki kişiyle entelektüel bir muhabbet yapıyordu ve ‘Hmm, siz eytişimsel özdekden bahsediyorsunuz kuzum’ filan gibi çok garip bir dil kullanıyordu. Benim tüylerim diken diken oldu ve anahtarı masanın üzerine bırakıp kaçtım. Çünkü belli ki deli. Çok korkmuştum ve onun adına çok utanmıştım. Ay çok fena ya.

Bu şekilde bir başka arkadaş da kendi kendine senfoni orkestrasını müzik setinde dinlerken çubuklarla maestro taklidi yaparken arkadan  yakalanmış. Aşırı utanmış, sanki bir şey olmamış gibi davranmaya çalışmış fakat onu yakalayan insanlar ile arasında soğuk bir boşluk oluşmuş. Halbu ki ne var yani di mi, hepimiz bazen bir şekilde yakalanabiliyoruz.

Buralara bu mevzu nereden geldi.

Neyse yani.

Haydi ben duşa gireyim de bu kadar psikolojik hazırlık yeter.

Alta yorum bölümüne banyo yapmak, duş almak, ailenizde nasıl denir bu kelime yazarsanız çok sevinirim. Ya da başkalarında duyduğunuz fakat yüzlerine vurmadığınız garip kelimeleri de yazabilirsiniz.

Temiz yarınlar için, suya sabuna dokAnın.