Merhaba sayın dinleyen, izleyen ve de okuyan… Afrika sıcakları bastırdı bir güzel ama insanoğlu sıkılan varlık tabii, sıcak diye evlere kapanıp kalamıyoruz. Haliyle söylene söylene de olsa kendimizi sokaklarda buluyoruz en nihayetinde. E ama hayat da sokaklarda değil mi? Şehirlerin her sokağında, her köşebaşında ayrı bir hikaye var. Kimi hikayelerin acelemiz var deyip yanından es geçip gidiyoruz, kimisini kulaklığımızdan dinlediğimiz şarkılardan sebep duymuyoruz bile. Lakin kimilerini de duyup dinlemeye başladık mı izlemekten alıkoyamıyoruz kendimizi. Bu hafta, hikayelerini yaptıkları müzik ile paylaşan insanları, sokak sanatçılarından seçip derlediğim bir top 5 listesi oluşturdum. Umarım beğenir ve siz de günün birinde karşılaştığınızda yanından geçip gitmeye kıyamayıp ortak olursunuz o hikayelere…

 

1.İçimdeki Karadenizliyi durduramadığım anlardandı. Kendilerine İstiklal’de denk geldiğimde geçip gidemedim önlerinden öylece… İsimlerini falan bilmiyorum, bulamadım da ama ne önemi var ki; buyrunuz buradan başlayalım.

https://www.youtube.com/watch?v=6FQUiFBbz0k&index=8&list=PLf27av-qLJONiiZU7q0dzL487t2WNkfkJ

 

2.Grubun adı Ethnic Band… Kendileri nasıl bir araya geldiklerini şöyle ifade etmişler; “Bir gün üç beş müzisyen arkadaş bir araya geldik ve muhabbet etmeye başladık. Sonra bu muhabbete enstrümanlarımız da katıldı. Baktık muhabbet güzel; neden bu muhabbeti sizlerle paylaşmayalım dedik.” O zaman buyrun bu derin sohbete dahil olalım…

 

3.Kara Güneş 2004’te Ankara’dan çıkıp İstanbul’a yerleşen bir grup. Anadolu motifli bir rock grubuyken enstrümanlarına geleneksel çalgıları da ekleyip sokak sanatçıları arasında kendilerini ön plana çıkarmayı başarmışlar. Biraz daha profesyonel bir yolda ilerleyen Kara Güneş’in albüm ve sahne çalışmaları da varmış artık.

 

4.Bremin Mızıkacıları… Daha çok Kadıköy’de çalıyorlar sanırım ama hiç denk gelememişim. Şimdi keşfedip dinledikten sonra Kadıköy’den daha bir dikkatle geçeceğime karar verdim. Şarkının sözleri şu şekilde “Diyorlar ki, gül hastadır ah gülizarım… Bir derdim vardı,şimdi oldu yüz bin Bıktım ben bu canımdan” Buyrun dinleyelim…

 

5.Beni en çok etkileyenini en sona bırakmak istedim. İstiklal’de çok kez karşılaştım ve her seferinde de sonuna kadar dinlemeden devam etmedim yoluma. Light In Babylon grubun adı. Farklı etnik kökenlerin kültürlerin füzyonu; solistleri İran kökenli bir İsrailli, santur çalanları Türk, gitaristleri Fransız. Kendileri için şöyle bir tanım kullanılmış; bu ses, hayal gücümüzü Ortadoğu ve ötesine uzanan bir seyahate çıkaran tınılar taşıyor. Bu sesin ve müziğin keyfini çıkarın ve İstiklal’de denk gelirseniz sakın önünden geçip gitmeyin derim…

 

 

Her şeye ve herkese inat, hayatın tadını sokakta  çıkarmaya devam ettiğiniz bol müzikli günler dilerim. Adios…